Welcome to Our Website

Vahşeti canlı yayında itiraf etmişti. Mahkemedeki sözleri pes dedirtti

Denizli’de 26 yaşındaki eşi Mine Kocadağ’ı öldürdüğünü bir televizyon programının canlı yayınında itiraf eden Mithat Kocadağ mahkemede ifadesini değiştirerek “H.K. ile daha mutlu olduğunu söyledi. ‘Sen ne biçim erkeksin’ dedi. ‘Sus artık’ diyerek ağzını kapattım, çocuğumun odasına gidip uyudum. Uyandığımda hareketsiz yattığını gördüm; çocuğum görmesin diye bazaya sakladım. Daha sonra cesedini çalıştığım otelin yakınlarına bıraktım. Yırtıcı hayvanlar zarar vermesin diye de brandayla örttüm” dedi.

Cesedi otelin bahçesine gömdü

Mithat Kocadağ, geçen yıl 18 Ağustos’ta ortadan kaybolan eşinin cesedini otelden istifa ederek ayrıldıktan sonra çalıştığı otelin bahçesine gömdüğünü söylemişti. Polis ekipleri, Kocadağ’ın tarif ettiği yerde yaptıkları kazıda cesedi çuval içinde bulmuştu. Otopsi raporunda Mine Kocadağ’ın boğularak öldürüldüğü belirlenmişti.

Canlı yayında itiraf etmişti

Mithat Kocadağ, 30 Ocak’ta bir televizyon kanalındaki programa katılarak eşini öldürdüğünü canlı yayında itiraf etmişti. Program sunucusunun şaşkınlığı karşısında soğukkanlı bir şekilde konuşan Kocadağ, “Evet, ben öldürdüm” demişti. Programın ardından İstanbul’da polis tarafından gözaltına alınan Kocadağ, Denizli’ye getirilerek sevk edildiği adliyede tutuklanmıştı.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS İSTEMİYLE YARGILANMASINA BAŞLANDI
Soruşturmanın ardından Mithat Kocadağ hakkında ‘eşi kasten öldürme’ suçundan hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Kocadağ’ın yargılanmasına bugün başlandı. Kocadağ duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile bağlanırken, öldürülen Mine Kocadağ’ın annesi Ayşe Koç, babası Mustafa Koç, katil zanlısının annesi Ümmü Kocadağ ile babası İbrahim Kocadağ ile öldürülen Kocadağ ile ilişkisi olduğu ileri sürülen H.K.’nin de aralarında olduğu 6 tanık duruşma salonundaki yerlerini aldı. Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Merve Öğüt ile komisyon üyesi Avukat İrem Erdoğan duruşmayı gözlemci sıfatıyla takip etti.

“ÇOCUĞUM GÖRECEK VE KORKACAK ENDİŞESİYLE BAZAYA SAKLADIM”
Sanık Kocadağ duruşmadaki ifadesinde, “Nasıl oldu ben de bilmiyorum. Eşimle mutfakta kahve içip, çikolata ve çubuk kraker yiyorduk. H.K. ile daha mutlu olduğunu söyledi. Aramızda tartışma çıktı. ‘Sen ne biçim erkeksin’ dedi. ‘Sus artık’ diyerek ağzını kapattım. Daha sonra çocuğumun uyuduğu odaya geçip, yattım. Öksürük seslerini duydum. Uyandığımda hareketsiz yattığını gördüm. Çocuğum görecek ve korkacak endişesiyle bazaya sakladım. Öldürme kastım olmadı. Olayı tasarlamadım. Daha sonra cesedini çalıştığım otelin yakınlarına bıraktım. Üzerini örtmedim ama yırtıcı hayvanlar zarar vermesin diye branda ile örttüm” dedi.

TELEFONDAKİ ARAMALAR SORULDU
Mahkeme heyeti; sanık Kocadağ’ın telefon kayıtlarında ortaya çıkan ‘En etkili fare öldüren ilaç’, ‘En kuvvetli zehir hangisidir?’, ‘İnsanları tek yumrukta nasıl bayıltırız?’ ‘Zorla ilişkide çocuk olur mu?’ başlıklı aramaları sordu. Bu aramaların bir kısmını hatırlamadığını söyleyen sanık zehir konusundaki arama için, “Köy yeri sürekli bit, pire oluyor. Çocuğa bulaşmasın” diye ilaçlamak istedim o nedenle arama yaptım” dedi. Hamilelik konusundaki aramayı eşinin H.K. ile ilişkisi olduğunu öğrendiğini, bu nedenle yaptığını belirtirken ‘İnsanları tek yumrukta nasıl bayıltırız?’ başlıklı arama için; eşim, ‘Hüseyin seni döver’ demişti. Aramayı bu nedenle yaptım” ifadelerini kullandı. Telefonundaki diğer aramaları eşinin yaptığını savunan sanık Kocadağ, “Eşim benim telefonumu benden daha çok kullanıyordu. O aramaları hatırlamıyorum. Eşim yapmış olabilir” dedi. Duruşmada tanıklardan H.K., Mine Kocadağ ile ilişkisini kabul etti. Bir başka tanık ise H.K.’nın da Mine Kocadağ’a şiddet uyguladığını söyledi. Mahkeme heyeti, diğer 5 tanığında dinlenmesi için duruşmayı erteleyip, sanık Kocadağ’ın tutuklunun halinin devamına karar verdi.

“ALIŞIK OLDUĞUMUZ SAVUNMA”
Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Merve Öğüt duruşmanın ardından yaptığı yazılı açıklamada, “Sanık, mahkeme huzurundaki beyanlarında ise soruşturma aşamasında maktulü boğarak öldürdüğü yönündeki ikrarını değiştirdi. Maktulün kraker yerken öksürdüğünü, kendisinin müşterek çocuğunun yanında yattığını, sabaha karşı maktulün ölmüş olduğunu gördüğünü söyledi. Panikle maktulün bedenini sakladığını, gömmediğini beyan etti. Mine Kocadağ boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından vahşice hayattan koparıldı. Dosyada maktulün, olaydan yaklaşık 2 ay önce sanık aleyhine koruma kararı aldırdığı bilgisi var. Sanığın savunmasının da yine alışık olduğumuz şekilde, maktulün sadakatsizliğine, sanığa küfür ve hakaret ettiğine, erkeklik gururunu zedeleyecek söylemlerde bulunduğuna ilişkin olduğunu görüyoruz. Sanığın cinayeti işlemeden önce ‘En tehlikeli zehir hangisidir’ ‘İnsanları tek yumrukta nasıl bayıltırız’ şeklinde aramalar yaptığı da dosya bilgileri arasında. Katılma talebinde beyan ettiğimiz üzere masumiyet karinesi elbette ceza hukukunun en temel ilkesidir. Yargı makamının yargılama sürecinde celp olunan delillerle maddi gerçeğe ulaşacak ve adil bir yargılamaya doğru, adil bir karar vereceğine inancımız tamdır. Ancak mahkemeden talebimiz öldürülen kadının şeref ve haysiyetine yönelen savunmalara itibar etmemesi, haksız tahrik hükümleri başta olmak üzere lehe hükümlerin uygulanmamasıdır ki şiddet ve hatta cinayete meyilli faillerin cüreti artmasın” ifadelerini kullandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir